Her girişimin hayali bir noktada yatırımcılar ile buluşup, girişimin yarattığı değerin fark edilerek bu değere uygun bir yatırım alınması ve bu yatırım ile de büyüme adımlarının daha büyük atılmasının sağlanmasıdır.
Türkiye’de ve yurt dışında birçok yatırım sürecinde tanık olduğum temel noktalardan bir tanesi, girişimin çoğu zaman “Ürün” açısından yatırım yapılabilir konumda olsa bile ilk aşamalarda göze çarpmayan birçok farklı etken sebebiyle yatırım süreçlerinin sekteye uğrama tehlikesi ile karşı karşıya kalmaları oldu.
Girişimlerin kurucuları genel olarak kendi alanları ile ilgili oldukça yetkin, inovatif ve yapılmayanı yapma idealinde olan kişiler oluyor, bu da aslında onları çoğu zaman rakipsiz ve müşterilerinin , kullanıcıların , en sonunda da yatırımcıların gözünde benzersiz yapıyor, bu sebeple yatırımcıların radarına çabuk girmeyi başaran girişimleri çoğu zaman sıkı bir “Due Diligence” yani “Durum Tespiti Denetimi” olarak Türkçeleştirebileceğimiz bir süreç bekliyor.
Biraz süreç hakkında düşünecek olursak, öncelikle deneyimlerim ışığında her bir girişim için aynı Due Diligence süreçlerinin yaşanmadığını söylemek hatalı olmaz. Girişimin boyutu, iş hacmi,hangi tur için yatırım arayışında olduğu, ana operasyonu vb birçok farklı konu Due Diligence süreçlerinin gidişatını doğrudan etkileyebiliyor, burdan kastım şu ; benzerlikler olsa bile örneğin bir oyun şirketi için yapılacak Due Diligence ile bir Fintech girişimi için ya da üretim yapan bir girişim için yapılacak Due Diligence süreçleri ve süreçlerdeki adımlar farklı olabiliyor.
Peki bir yatırımcı girişiminiz ile ilgilenmeye başladığında nasıl bir süreç sizi bekliyor olacak , sizden neler / hangi dokümanlar talep edilecek ve nasıl bir değerlendirme yapılacak ? Temel adımları aşağıdaki gibi özetlemek mümkün:
- Eğer daha önce almadılarsa, sizden bir pitchdeck isteyebilirler, burdaki temel amaç işi daha iyi anlamak, eğer pitchdeck’inizi inceleyip sizinle daha detay veriler üzerinden konuşmak istiyorlarsa bu durumda pitchdeck’te gösterdiğiniz tabloların detay çalışmaları istenebilir
- İlgili dönemler ve önceki seneler için gerçekleşen figürleri içeren finansal tablolarınız istenebilir
- Sözleşmeler, Due Diligence sürecinin olmazsa olmaz incelemeye konu olacak unsurlarıdır, hem sizin -varsa- mevcut yatırımcılarınız ile olan sözleşmeler ve ilgili yatırımcıların ön alım hakkı, imtiyaz hakları gibi konular, hem de önceki/mevcut yatırımcıların hangi tip yatırım sözleşmeleri ile girişiminizde yatırımcı olarak bulundukları önem taşır
- Eğer şirketinizin yurt dışında bir iştiraki ya da ana ortak şirketi varsa o şirket ile ilgili tüm finansal veriler ve yine hukuki due diligence için sözleşmeler istenecektir
- Sisteminizde yer alan kullanıcı sayısı, aylık tekrar eden müşteri/kullanıcılar, uygulamanızı (varsa) kullanmayı bırakan müşterilerin/kullanıcıların oranı gibi temel metrikler ve bu metriklerin doğrulamasını yapmak yine bir Due Diligence konusu olabilecektir
Yukarıdaki maddeler , bir yatırımcının girişiminiz ile ilgilenip, sizinle bir gizlilik sözleşmesi yaptıktan sonra “Data Room” unuza giriş izni alıp bakmak isteyeceği temel noktalardır diyebiliriz, ancak bu süreçler sadece bu maddeler ile sınırlı kalmaz, hatta bu maddeler başlangıç niteliğindedir, eğer Seri A gibi daha yüksek oranda yatırım beklediğiniz bir yatırım turuna çıkıyorsanız, süreçler ve yapılacak denetimler çok daha kapsamlı olacaktır.
Her yatırım turu için ve her “Due Diligence” süreci için değişmeyen ve yatırımcı için ilk olarak görmeyi isteyecekleri olmazsa olmazları aşağıdaki gibi sıralamak mümkün:
- Sağlıklı ve girişiminizin gerçeklerini yansıtan yasal finansal kayıtlar.
- Sözleşmelerinizin doğru şartlar altında yapılmış olması ve doğru dokümante edilmiş olması.
- Yalın ve doğru şartlar ile anlaşılmış yatırımcıları içeren bir “Cap Table”
- Finansal ve operasyonel metriklerinizin kanıtlanabilir , data ile sabit bir yapıda olması istendiğinde senaryo analizlerine açık olması.
- Girişiminizin hedeflerine uygun ve makul finansal projeksiyonlar